23 nisan 2018 günü üyelerimiz ve üye yakınlarımızın 100'e yakın katılımıyla iki otobüsle gerçekleştidiğimiz Kültür Turumuz aramızdaki kaynaşmayı pekiştirdi, bilhassa çocuklarımız olmak üzere zihinlerimizde unutulmaz bir hatıra nakşetti. Tursab sertifikalı turist rehberimizin gezi boyunca verdiği değerli bilgiler ile de kültürel birikimimiz artmış oldu. Sabah 07.00 de başlayan yolculuğumuzda İlk durağımız MAŞUKİYE idi, buranın muhteşem güzelliği ve eşsiz havası eşliğinde kahvaltımızı yaptık...
Gezimizin ikinci durağı tarihi evleri ve yapılarıyla kentsel sit alanı olma özelliğine sahip tarihi ahi kenti MUDURNU ilçesi oldu. Yıldırım Bayezit Camii ve Hamamı, Kanuni Camii, tarihi evler, Şeyhül Ümran, Şeyh Tevfik Efendi, Şeyh Fahreddin Rumi, Abdurrahim Tırsi, Karaarslan Baba, Davud-i Halveti Türbeleri görülmesi ve ziyaret edilmesi gereken yerlerdir. Bu durağımızda öğle namazımızı da cemaatle eda etme fırsatı bulduk.
Mudurnu'dan ayrıldıktan 15 km sonra Göynük ilçe sınırları içerisinde kalan, Erenler ve Korudağ Tepeleri arasındaki derin vadinin heyelanla tıkanması sonucu oluşan SÜNNET GÖLÜne ulaştık. Derinliği 22 m.yi buluan Gölde bulunan mercan ve alabalıkların olta ile avlanması serbesttir. Burada Cenab-ı Allahın harikulade güzelliklerini temaşa ederek tefekkür imkanı bulduk.
Gezimizin sonraki durağı Osman Bey tarafından 1292 tarihinde Osmanlı topraklarına geçen GÖYNÜK oldu. 1330 yılında Orhan Gazi nin oğlu Gazi Süleyman Paşa Bağdat yolu üzerinde bulunan bu kenti onararak kendi ismiyle anılan camii ve hamam yaptırmıştır. İstanbul un alınışında büyük payı olan Akşemseddin Hz. Türbesi bu iki eserin avlusundadır. İlçe Anadolu da Türk yaşayışının, yerleşme kültürünün önemli örneklerinden biridir. Göynük mimarisini ve doğallığını korumuş, geleneklerini sürdürmüş bir yer olarak önem kazanır. Burada öncelikle yemeğimizi yedik, sonra sırasıyla türbe ziyareti, cemaatle ikindi namazı ve saat kulesine çıkış eylemlerini gerçekleştirdik.
Gezimizin sonraki durağı, Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bahsedildiği üzere İlçede halkın şimşir kaşık ve tarak yapması sebebiyle TARAKLI oldu. Osmanlı Devletinin kuruluşundan önce, Ertuğrul Gazi zamanında, bu toprakları Bizanslılardan alınarak Osmanlı Beyliğine dahil olmuştur. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferine çıkarken Taraklı’da konaklayarak Veziri Yunus paşaya yaptırdığı ve şu anda kendi adıyla anılan Yunuspaşa camii diğer adıyla kubbelerindeki kurşunlarla ünlenen Kurşunlu camii 1517 yılında tamamlanmıştır. Sahip olduğu termal kaynaklar ile de son yıllarda yeniden keşfedilip turizm patlaması yaşayan bu şirin beldenin doğallığının bozulmaması temennileriyle sokaklarını turlayıp hediyelik eşya dükkanlarını ziyaret ediyoruz.